Tazecik Üniversite Öğrencileri İçin İstanbul’da Hayatta Kalma Rehberi

ramazan oruç
8 min readAug 14, 2023

--

İstanbul’daki zorlu hayatta kalma koşullarıyla başa çıkmak için tecrübe aktarımını amaçlayan bu rehber bu yıl ilk defa üniversiteyi kazanmış arkadaşlarımızı hedefliyor. Durumunuz bundan biraz farklıysa bile, bilgileri faydalı bulabilirsiniz.

Kaynak: gim-international.com/content/article/3d-city-modelling-of-istanbul

Barınma

İlk ve en önemli sorununuz barınma. Başvurduğunuz halde KYK’dan yurt çıkmadıysa ve özel yurtların astronomik bedelini karşılayacak kadar da şanslı değilseniz, çeperde ucuza bir ev kiralayıp masrafları paylaşabileceğiniz bir yakın arkadaş çevreniz de henüz yoksa bu sizi üniversiteye kaydolma hevesinizden alıkoymasın.

KYK yurtlarına zaten başvurduğunuzu varsayıyorum. Buna başvuruyu bir şekilde kaçıran arkadaşlarla külahları değişiriz. Formu dikkatle doldurun ve istenen bilgileri eksiksiz bir şekilde girin lütfen. Özellikle sizi öncelikli olarak yerleştirecek özel koşulları taşıyorsanız bunları muhakkak beyan edin. Kaydınızı yaptıracağınız üniversitenin de öğrenci yurdu olabilir. Bunu öğrenip süresi içinde başvurmayı ihmal etmeyin. Bu arada İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yurt hizmetinden faydalanmak için başvuru yapmayı da sakın unutmayın. Bu yurtların koşulları çok iyi ve mezun olana kadar sorunsuz bir öğrencilik yaşamanızı vaadediyor. Kadın arkadaşların şansı daha yüksek ama erkek arkadaşlar da muhakkak başvuru tarihlerini dikkatle takip etsin. Özel öğrenci yurtlarının çok pahalı olduğunu biliyorsunuzdur zaten ama yine de detaylı bir araştırmayla ve bütçenize uygun gibiyse sıkı bir pazarlıkla bu yurtlara da bakabilirsiniz ama açıkçası bu yazının hedef kitlesi için bu araştırmanın zaman kaybı olacağını düşünüyorum.

İkinci seçeneğiniz eş-dost-akraba bağlantıları. Türkiye’de iç göç dinamikleri çok canlı olduğu için herkesin İstanbul’da bir tanıdığı vardır. Özellikle utangaç bir Anadolu çocuğuysanız rahatsızlık verme endişesi yüzünden bu seçeneğe sıcak bakmıyor olabilirsiniz. Yapmayın! Tersi durumda birinin sizden yardım istediğini düşünerek bu problemin üstesinden gelmeye çalışın. Yakınlık derecesi ne olursa olsun size evini açan kişide çok uzun süre kalamayacağınızı aklınızdan çıkarmayın ama. Kendinizi güvene aldığınız anda uzun süre kalabileceğiniz başka seçeneklere bakmaya başlayın.

Üçüncü seçeneğiniz ev arkadaşı ilanlarını taramak. Bazen ev arkadaşı olan öğrencilerden biri mezun olunca ondan boşalan oda ya da yatağı kiraya vermek için ilana çıkıldığı oluyor. Bu ilanlar için tek bir spesifik mecra yok maalesef. Sahibinden gibi sitelerden, öğrenci forumlarından, dedikodu/itiraf sayfalarından, ev arkadaşı ilanı veren dandik sitelerden ve -en önemlisi- genelde üniversitelerin kantininde bulunan ilan panolarından bu tür duyuruları takip edebilirsiniz. En güvenilir ve sonuç verici olanı fiziksel panolardaki ilanlar tabii. Bunları görür görmez ilanı verenle iletişime geçmek gerekiyor. Eşyasız odaları elemeyin. İstanbul’da bedava eşya bulabileceğiniz pek çok kurum, dayanışma ağı vs. var. Eğer, kayıttan hemen sonraki birkaç haftayı idareten bir yerlerde kalarak geçirebiliyorsanız, beraber ders aldığınız sizinle benzer durumdaki arkadaşlarınızla toplaşıp sıfırdan bir ev açmayı da düşünebilirsiniz. En baştan ev kurmak bambaşka bir yazının konusu olabileceği için burada sadece bunun çok kolay olmadığını söylemekle yetineyim. (Çok hayati bir ipucu: özellikle dandik sitelerdeki ilanlara dikkat edin. Sapık, tacizci, uğursuz tipler bol bu şehirde ve çaresiz durumdaki insanları istismar etmekten hiç çekinmiyorlar. O yüzden ev/oda görmeye yalnız gitmemeniz ya da yalnız gitmek zorundaysanız adresi önceden yakın bir arkadaşınızla paylaşmanız çok önemli.)

Dördüncü seçeneğiniz ne yazık ki İslami kuruluşlar. Bildiğiniz gibi Fetullahçılar tasfiye edildikten sonra onlardan boşalan alanı irili ufaklı pek çok başka cemaat ve tarikat doldurdu. Ayrıca Erdoğan ailesine yakın TÜGVA, TÜRGEV gibi proje vakıfların da korkunç bütçeleri var. Hayat görüşünüze uymasa bile bu vakıf ve dernek görünümlü yerlerin yurtlarında kalma seçeneğini en baştan elemeyin. Unutmayın ki sizi vicdani ve fikri özgürlüğünüzden alıkoyacak hiçbir güç yok. Ve maalesef maddi-somut koşullar şu anda çok katı bir alan savunması yapmaya uygun değil. Basit bir Google aramasıyla bu yurtların kabul koşulları ve başvuru tarihleri hakkında bilgi edinebilirsiniz. Sadece bu iş için bir excel dosyası hazırlamanız işinizi kolaylaştıracaktır. Geçici bir çözüm olarak buralarda kalacaksanız çok sivrilmemeniz faydanıza olabilir. Uyum sağlama konusunda becerilerinizin eksik olduğunu düşünüyorsanız Oz gibi hapishane yaşamını anlatan dizileri izleyebilirsiniz.

Burası çok önemli

Geceyi Geçirmek

Üniversite kaydı yaptırana kadar kalacak yer sorununu çözemediyseniz bile bulabileceğiniz en ucuz vasıtayla (tren, uçak, otobüs bileti; BlaBlaCar -ya da cesaretiniz varsa otostopla) kendinizi İstanbul’a atın ve kaydınızı yaptırın. Gerekirse ailenize arkadaşınızda kalacağınız yalanını da söyleyebilirsiniz, günahı bana. Kayıt işinizi günübirlik çözersiniz ama kalacak yer, toplu taşıma kartı çıkartma gibi ilave işler için birkaç gün daha kalmanız gerekebilir. Okulların kayıt zamanlarında İstanbul henüz dayanılamayacak kadar soğumamıştır. Yani birkaç gün ‘sokakta’ kalacak kadar gözünüzü karartabilirsiniz.

Bu birkaç gün için bir otele verecek paranız yoksa geceyi geçirmek için ilk tercihiniz havalimanları olmalı. Buralar şehirdeki en güvenli yerler. Ayrıca telefonunuzu şarj etmek, bedava internete erişmek için de elverişli koşullar sunuyor. Bu sitede dünyanın hemen her havalimanı hakkında ihtiyaç duyacağınız temel bilgiler derlenmiş. İstanbul Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı için hazırlanan yazılara ve kullanıcı yorumlarına muhakkak göz atın. Havalimanında her şeyin aşırı pahalı olduğunu unutmayın ama. Öncesinde yiyecek ve su temin etmeniz önerilir. Yanınızda su yoksa tuvaletlerdeki musluk suyunu içmenizin bir sakıncası yok. Tadı biraz kötü ama öldürmez. Uçakla gece geldiyseniz zaten havalimanında sabahlarsınız. Plastik banklar en ideal olanıdır. Metal banktan başka seçeneğiniz yoksa yanınızda getirdiğiniz hırka, gocuk, havlu gibi giyecekleri yalıtım için sermek, sonraki gün karın ağrısı çekmemek için önemli. Ayrıca masaj koltukları, çantalar için olan yürüme bantları, fast food mağazalarının yeme içme sandalye ve koltukları da iş görür. Hiçbir şey yoksa direkt zeminde de uyuyabilirsiniz. Çok nadiren güvenlik görevlileri ya da polisler orada ne aradığınızı sorabilir. Sonraki güne uçuşunuz olduğunu söyleyin. Daha inandırıcı olması için THY’nin internet sitesinden dünyanın herhangi bir yerine bilet alıp ödeme ekranına geldiğinizde EFT’yle ödeme seçeneğini tıklayın ve çıkan rezervasyonun ekran görüntüsünü alın. Bu görüntü sizi 24 saat boyunca aynasızlardan koruyacaktır.

İkinci seçeneğiniz 24 saat açık kütüphaneler. Buralar uyumak için ideal yerler değil ama ‘millet kütüphanesi’ konsepti yerleşeliberi çay ve çorba servisi yaptıkları için fena olmayan bir yarı uyanıklık imkanı sağlıyorlar. Rahatça uykuya dalabilen biriyseniz belki masaya kapanıp uyumayı deneyebilirsiniz. Ama benim önerim günün erken saatlerinde işlerinizi olabildiğince erken bitirip öğleden sonranızı bir parkta uyuyarak geçirmeniz olacaktır. Böylece gece uykusuzluğuna karşı en azından bir telafi olanağı doğar. Bu millet kütüphanelerinden başka bir diğer seçeneğiniz de üniversite kütüphaneleri. Bu kütüphanelerin bazı yerlerinde gazete-dergi okumak için konmuş yumuşacık koltuk-kanepeler var. Çaktırmadan oralarda kestirebilirsiniz. Zaten ilk gün kaydınızı yaptırdığınız için bu kütüphanelere girişte sorun yaşamazsınız. AKP sonrası mesai saatlerde okul binalarına kilit vurulduğu için okul binalarında kalın diyemiyorum ama kendinizi gizlerseniz dışarı çıkamamak koşuluyla burada güvenli bir gece geçirmeni mümkün tabii. Gece açık kafe-barlara dadanmak da bir seçenek olabilirdi ama maalesef Türkiye’de bu imkan çok yok. Not ortalamanızı yüksek tutup Erasmus’la Avrupa’ya gideceğiniz zaman bana bir e-posta atarsanız onu da detaylıca anlatırım.

Üçüncü seçeneğiniz, gerçekten sokakta sabahlamak. Yaşattığı macera duygusu için bile herkesin en az bir kere denemesi gerektiğini düşünürdüm eskiden ama şimdi çok zorda kalmadıkça bunu tercih etmemenizi öneriyorum. Sokaklarda dolaşmakla birkaç saat kolaylıkla geçebiliyor fakat sabaha yaklaştıkça hava soğuyup etraf ıssızlaştıkça bastıran uykuyla birlikte bu tecrübe bir çileye dönüşebiliyor. İlla bir banka uzanıp azıcık kestirmek istiyorsanız bile lütfen ana güzergahlardan kolayca fark edilebilir bir yer tercih edin. Maalesef kadın arkadaşlar için çok çok tehlikeli.

Düzenli Gelir

Tabii ki KYK burs ve kredilerine başvuruyla başlıyoruz. Kimsenin anlamadığı bir nedenle ne kadar yoksul olursanız olun muhtemelen size burs çıkmayacak. Krediyi alırken tereddüt etmemenizi öneririm. Hayatta daha fazla darlık göreceğiniz bir dönem olmayacağı için bu sınırlı gelirden kendinizi mahrum bırakmayın. Hemen ardından İBB Genç Üniversiteli bursuna başvuruyoruz. Çok küçük bir meblağ ama nefes almanızı sağlar. Sonrasında çeşitli vakıf ve derneklerin burs programlarını, başvuru koşulları ve başvuru tarihleriyle birlikte bir excel dosyasında topluyoruz. Burada kendinize yakın hissettiğiniz yerleri öncelemeniz süper olur. Üniversiteye yeni başlayacağınız için ara sınıflardaki pek çok arkadaşınızdan not ortalaması koşulu nedeniyle daha avantajlı olduğunuzu unutmayın. Şansınız yüksek yani.

Hemşehri ağları bu ülkede çok aktif çalışır. Bu nedenle nereliyseniz özellikle oranın adını taşıyan vakıf ve derneklere özel ihtimam gösterin. Kaynağı vergilerimiz olan paranın İslamcılara aktığını aklınızdan çıkarmayın. Maalesef böyle bir dönem. Bu yapılar burs vermek için genelde insanın gücüne giden koşullar dayatıyor. İdeolojik nedenlerle karşıtı olduğunuz grupların burslarını almaktan imtina edebilirsiniz tabii. Kendi limitinizi en iyi siz biliyorsunuz. Bu bursları almak için kişiliğinize zarar vermeyeceğine kanaat getirdiğiniz ölçüde taviz vermeniz gerekebileceğini hatırda tutun.

Başka yolu yok.

Kaydınızı yaptırdığınız gün öğrenci işleri sorumlusundan üniversitenizin burs olanaklarını öğrenin. Bazen fakülteler öğretim üyelerinin katkılarıyla kendi kısıtlı burs fonlarını oluşturabiliyor. Bunların başvuru tarihlerini not edin. Ayrıca üniversitenin burs koordinatörlüğü gibi bir birimi olur. Burada çalışan görevlileri darlayın. Okulun bağlantılı olduğu yerlere erişiminizi kolaylaştırabilecek mistik güçleri var.

Okulların öğrencilerin çalışabilecekleri birimlerde part-time pozisyon açtıklarını çoğu kişi mezun olana kadar bilmez. Bunları sıkı takip edin. Örnekse kütüphanede birkaç saat kitap yerleştirerek birkaç günlük yeme masrafınızı kolaylıkla karşılayabilirsiniz. Kafe-barlarda ve lokantalarda garsonluk yapmak, ortaokul-lise öğrencilerine özel ders vermek, bebek bakıcılığı, tezgahtarlık gibi popüler alanlarda iş bulmak öğrenciler için görece kolaydır. Ders programınızla uyumlu bir yarı-zamanlı işle hem bütçenize katkı yapabilir, hem de hayatıdaha ‘içeri’den deneyimleyebilirsiniz. Öğrenim gördüğünüz alanla ilişkili sektörlerde iş kovalamak da fena olmayabilir. Çok kariyerist olmayın ama. Bu biraz itici.

Yeme-İçme

Yakın arkadaşlarınızın yaşam biçimi sizi bu konuda sürekli bir yerlere savuracak ama okul ve yurt yemekhanesinden faydalanabildiğiniz sürece dışarıdan yememeye çalışın. Okulların öğle yemekleri genelde çok kaliteli oluyor zaten. Her üniversitenin yemek bursları oluyor. Gurur meselesi edip başvurmazlık etmeyin lütfen. Siz yararlanabilin diye oluşturuluyor bu burslar neticede. İhtiyacınız olduğunda bazı lokantaların ‘askı’sından bir şeyler talep etmekten de çekinmeyin. Ayrıca millet kütüphanelerinin tamamı öğle saatlerinde ve bazı ilçe belediyeleri de sabahları metro çıkışlarında ücretsiz çorba dağıtıyor.

Dışarıda yemeniz gerektiği zamanlarda da, Balkan, Pehlivan, Kadı gibi tepsinizi alıp self servis yemeğinizi ucuza alabileceğiniz yerlere gidebilirsiniz. Fast food yerine tencere yemeği tercih edeceğinize güvenim tam. Onun dışında İBB’nin Kent Lokantaları alternatif olabilir (Beşiktaş için Öğrenci’Ye uygulamasını edinebilirsiniz ayrıca). Nerede bir il ya da ilçe belediye tesisi görürseniz muhakkak ziyaret edip en azından menülerine bir göz atın. Ne zaman lazım olacağını bilemezsiniz.

Evde kalıyorsanız da yemeğinizi kendiniz pişirmeye çalışın. Semt pazarlarının gününü öğrenip pazarın toplanma saatinde alanda olursanız haftalık meyve-sebzenizi ucuza kapatırsınız. Zincir marketlerdeki indirimleri takip edin. Yemek pişirmenin eğlenceli taraflarını keşfettikçe dışarıda yemeyi küçümseyeceksiniz.

Başka seçeneğiniz olmadığını düşündüğünüzde bir şeyler aşırmak isterseniz zincir marketleri tercih edin. Şurada stratejiler sıralanmış ama özellikle ürünün açık veya gizli bir yerinde güvenlik bandının olmadığından emin olun. Soğukkanlı kalmanız önemli. Yakalandığınız durumda nasıl bir savunma yapacağınızı önceden prova edin. Ne yapın yapın ama olay mahaline polisin gelmesine engel olun. Sadece ihtiyacınız olan şeyler için bu yola başvurduğunuzu aklınızdan çıkarmayın. Bunun bir alışkanlığa dönüşmesi, ya da ihtiyaç dışı nesnelere tenezzül etme tehlikesine karşı kendinizi uyanık tutun.

Ulaşım

Öğrenci kaydınızı yaptırdıktan sonra hemen bir İETT öğrenci kartı temin etmeniz gerekiyor. Eskiden başvuru merkezlerinden fiziksel olarak kayıt açtırmak gerekiyordu ama şimdi sanırım online başvuru da alınıyor. İstanbul’a kalıcı olarak yerleştiğiniz andan itibaren aylık abonman yaptırmanız faydanıza olacaktır.

Google Maps İETT’yle senkron çalıştığı için toplu taşıma rotanızı buradan oluşturabilirsiniz. Bazen özellikle otobüs saatlerinde sapıtıyor. Bunun uygulamadan kaynaklandığını düşünürseniz İETT’nin sitesinden sağlamasını yapabilirsiniz. Benim önerim metro/tramvayla ulaşabileceğiniz herhangi bir yer için otobüs kullanmamanız olacaktır. İstanbul’un istikrarsız trafiği içinde 10 dakika fazla yürümekten kurtulduğunuzu düşünürken varacağınız yere 1 saat gecikmeli ulaşmak istemezsiniz. Taksiler çok pahalı ama illa kullanayım derseniz de zaten onlar sizi almayacak. Alternatifsiz olmadıkça dolmuş kullanmayın. Yavaş, konforsuz ve görece pahalıya mal oluyor. Çok aceleniz yoksa özellikle iki yaka arasındaki seferlerinizde Marmaray yerine vapur/motor kullanmanızı çok isterim. Hem temiz bir Boğaz havası alır, hem de Şehir Hatları’ndan ucuza çay içersiniz.

Çok uzun olmayan mesafeleri yürümek iyi. Şehri keşfedip zinde kalıyorsunuz derdim ama asıl konu bütçe. Yürümek bedava. Bisiklet heveslisi arkadaşlar için çok üzülüyorum. Ne yazık ki birkaç seçkin semt dışında bisikleti ulaşım aracı olarak kullanmanızın imkanı yok. Aksini söyleyen romantiklere sakın itibar etmeyin. Bu cangılda böyle bir meydan okumaya değmez.

Şimdilik bu kadar. Gerektikçe güncellerim artık.

--

--

ramazan oruç
ramazan oruç

Written by ramazan oruç

Un miembro veterano del Club Cecilia Giménez #CGFC

No responses yet