Özel Mülkiyet ile Müşterekler ve Kamu Mülkiyetinin Paylaşımı*
Natalia Fernández —Çeviri
Belediye mal ve hizmetleri “müşterek” değildir ve şirkete ait bir filodan araç kiralamak “ortaklaşmak” anlamına gelmez. Bu tür kavramları karıştırmak sadece hüsrana ve yanılgıya yol açabilir.
Anglo kültürü ve ABD’de kamu politikalarının yokluğu “müşterekler” ve ortaklığa dayalı tüketim/”paylaşım” terimlerini çarpıtma eğilimindedir. Belediyelerin bisiklet ya da araba paylaşım hizmetleri, tek bir araç ve çok sayıda kullanıcı olması anlamında paylaşımlı olsalar da, herhangi bir müşterek yaratmadıkları gibi ortaklığa dayalı tüketim olarak da sayılamazlar. Bunlar, kamuya ait olduklarında diğer kamu hizmetlerinden; ya da özel sektöre ait olduklarında bir araba kiralama şirketinden farklı olmayan ulaşım hizmetlerinin yalnızca uzantılarıdır.
“Müşterekler”, yani umumi olan, bir topluluğa, bir grup gerçek insana, bir demosa ait olan; ortaklaşa ve doğrudan yönetilen mallardır. Kamu mülkiyeti başka bir şeydir: devlet mülkiyetidir.
Ancak kamu malı, tanımı gereği tüm yurttaşın müşterek malı değil midir? Belediyeye ait kamu malları da tanımı gereği “umumi” değil midir? Hayır, kamuya ait mallar, nasıl kullanılacaklarına ve karın nereye gideceğine karar veren belirli kurumlar aracılığıyla yönetilir. Yurttaş bu malların yönetimine ve kullanımına ilişkin kararlara doğrudan katılmazlar. Bunlar umumi değildir.
Herhangi bir şehrin belediye otobüsü işletmesi kamuya ait bir mal, belediyenin ya da daha geniş bir bölgenin malı olabilir. Ancak bu umumi bir mal değildir. Umumi malların klasik örneği, kullanımlarını doğrudan yöneten kullanıcıları tarafından kolektif olarak sahip olunan birçok kasabanın müşterek arazileri olacaktır. Ulaşım işi, basitçe bir kullanıcı kooperatifi olsaydı, kentsel müştereklerin bir parçası sayılabilirdi.
“Paylaşım ekonomisi” ya da ortaklığa dayalı tüketim, kullanıcılar özel mülkiyeti korurken malların kullanımını paylaştıklarında ortaya çıkar. Eğer belediye ya da bir şirket arabaları ya da bisikletleri kamuya açık hale getirirse (kiralama ücreti talep ederse) ortak bir tüketim söz konusu olmaz. “Bisiklet paylaşımı”, bisiklet(ler)inizin kullanımını bir kullanım yönetimi sistemi aracılığıyla başkalarıyla paylaştığınız zaman söz konusu olur. Hiç kimse şahsi mülkünü paylaşmıyorsa, “paylaşım” diye bir şeyden söz edemeyiz. Çoğu belediye “bisiklet” ya da “araba paylaşım” hizmetinde bisikletler bir şirkete ya da belediyeye aittir. Ortaklaşa tüketim yoktur, daha ziyade saatlik kiralama vardır.”
not: commons: müşterekler, communal: umumi, collaborative: ortaklaşa, public: kamu/kamusal olarak çevrildi.
* Steve Herrick’in Natalia Fernández’den çevirdiğini belirttiği “How to put an end to the urban commons and sharing once and for all?” başlıklı yazının “Sharing Private Property vs. Commons vs. Public Property” başlığıyla aktarılan kısmının çevirisidir. Ana metne yönlendiren bağlantı bozuk olduğu için çapraz kontrol olanağı bulamadım maalesef. Natalia Fernández’in çeviriye konu metnini de, farklı anahtar sözcükler denediğim halde bulamadım. Kavramları çok iyi tarif ettiği için metni bu haliyle çevirdim.