Bölüm Sonu Canavarı
29 Eylül 2022'de Twitter’dan, İBB Direnişi’nden çekilme kararımı duyurduğum paylaşım:
- Herkese merhaba, Bugün @ibbdeiscikiyimi direnişinden çekilme kararı aldığımı üzülerek paylaşıyorum. Önceki gün 5.’si yapılan müzakere toplantısında İBB heyeti, @ipaistanbul başkanı Emrah Şahan’ın ismimin üzerini çizdiğini ve müzakerelerin beni kapsamına almayacağını ifade etti.
- Bu noktada, daha önce çalıştığım #İPA’da yaşadığım ağır baskıyı ve hukuksuz işten çıkarılma sürecini anlattığım aşağıdaki açık mektubu hatırlatmam gerekiyor. #İPA’daki insanlık dışı emek rejimini tesis eden kişinin Emrah Şahan olduğuna dikkat ediniz.
- Bu mektup ve odaya üye başka kişilerce de iletilen şikayetler üzerine, Şahan ve ekibinde bulunan diğer iki şehir plancısı hakkında @tmmob1954‘e bağlı @spo1969, disiplin soruşturması başlatmıştı.
- Bu disiplin soruşturmasını yürüten soruşturmacı; somut delil sunabileceğimi, tanık gösterebileceğimi ve adı geçen kişilerle kamusal alanda yüzleşmeye hazır olduğumu özellikle belirtmeme rağmen, benimle hiç iletişime geçmeden soruşturmayı tamamladı ve soruşturmacının hazırladığı rapor ışığında karar alan Oda Yönetim Kurulu, adı geçen şehir plancılarının Onur Kurulu’na sevkini gerektirecek bir durum olmadığı yönünde karar alıp bu kişileri akladı.
- Bunun üzerine, bu şaibeli soruşturma sürecine ve meslek odamızın takındığı tuhaf tutuma karşı bir başka mektupla karara #itiraz ettim (Bu arada, Elif Fındıkoğlu’nun bu emek rejimin sorumlusu değil mağduru olduğunu burada yeniden ifade etmiş olayım).
- Yaptığım itirazı işleme alan @spo1969, sunduğum delilleri ikna edici bulmuş olmalı ki, adı geçen 3 şehir plancısını Onur Kurulu’na sevk etme kararı aldı.
- Şimdi başa dönelim: #İPA yönetimi tarafından, sadece ödenmeyen ek mesailere itiraz ettiğim için Mart 2022'de işten çıkarılmıştım. İBB yönetiminin hukuksuz işten çıkarmalarının vakay-i adiyeden sayıldığı bir dönemdi ve emeğe yönelen bu sistematik saldırılara karşı işten çıkarılan diğer arkadaşlarla birlikte bir mücadele örgütledik. Saraçhane önünde başlayacağını duyurduğumuz eylemin çağrı metnine göz atmak isteyebilirsiniz.
- Güvenlik soruşturmaları nedeniyle işinden edilen arkadaşlarımızın sayısal çoğunluğu vardı ve söylemimizi bu eksen üzerine inşa etmek daha uygun göründü. Ancak her açıklamamızda bunun bir emek rejimi sorunu olduğunu ve güvence talebimizi ısrarla vurguladık.
- Nihayetinde kurumların da desteğiyle meşru eylemimiz beklediğimizden de büyük ses getirdi ve İBB Başkanı @ekrem_imamoglu meselenin çözümü için bir müzakere yürütmeleri için @ulkusakalar ve @solmazbeyoglu‘nu özel olarak görevlendirmek durumunda kaldı.
- Sonuçta sonuncusu geçtiğimiz salı günü yapılan beşinci görüşmede, her müzakere başlığında uzlaşma sağlandı ancak İBB heyeti, benim durumumun, masanın konusu olmadığı gibi bir argümanı dayattı. Gerekçe olarak da Emrah Şahan’ın kendilerine, benim hakkımda verdiği telkini sundular.
- Direnişte birlikte mücadele verdiğimiz bütün arkadaşlarım bu dayatmaya karşı yüksek sesle itiraz ettiler. Ancak heyet, kendilerine gelen talimatın bağlayıcı olduğunu ve bu koşulu kabul etmememiz halinde masanın devrileceğini söylediler. İtirazları dinlemek bile istemediler.
- Kolaylaştırıcı olarak toplantılara refakat eden @diskinsesi ve @KESK1995 yöneticileri de bu absürd dayatmaya şaşırdılar ve itiraz ettiler ancak İBB heyeti geri adım atmadı. Bunun üzerine direnişçiler olarak toplantıyı sonlandırma ve eylemlere devam etme kararı aldık.
- Böylece aylardır verilen mücadelede olanca emeği olan herkes için kazanım, benim masadan çekilme koşuluma bağlanmış oldu. Üçüncü ayına girdiğimiz bu mücadeledeki herkes aylardır işsiz ve bu süreçte korkunç biçimde borçlandı. Bu tabloda karar alırken hiç zorlanmadım :)
- Sonuçta, bugün itibariyle 64 gündür sürdürdüğümüz mücadelenin, kibirli bir bürokratın -kişisel- intikam duygusu yüzünden kazanımsız sonlanmasına gönlüm razı olmadığı için direnişten çekilme kararı aldım. Arkadaşalarımı razı etmem çok zor oldu ama kararım kesin.
- Direnişteki arkadaşlarıma benimle kurdukları sıkı yoldaşlık için müteşekkirim. Birlikte verdiğimiz mücadeleyi hayatımın sonuna kadar bir şeref payesi olarak taşıyacağım. İBB direnişi kazanmıştır!
- Emrah Şahan’a dün gece yolladığım mesajla bitiriyorum:
Bana neden iftira atıyorsunuz?
Siz ve ekibiniz sistematik bir şekilde haksızlık yaptınız ve buna itiraz ettiğimde haksızlığı ortadan kaldırmaktan daha fazla çabayı durumu örtbas etmek için harcadınız.
İşimi iyi yaptığımı bildiğiniz halde beni işten çıkardığınız tebligata “performans düşüklüğü” gibi aşağılayıcı bir ifadeyi eklemekte sorun görmediniz. Oktay, Esra ve Elif’e, “İBB yönetimine içinde olmaması gereken bilgilerin bulunduğu bir mail attığım”ı söylemişsiniz. Başka bir birimde çalıştırılmamın önünde bu iddianız bir engel olarak belirdi. Bu bana yaptığınız ilk kötülüktü. Müzakere etmeleri için Esra ve Elif’i benimle görüşmeye yolladığınızda onlara da bunun yalan olduğunu ve sizden o maili onlara da göstermenizi istemelerini rica etmiştim. Esra’ya göstermemişsiniz. Nedenini ben söyleyeyim. Çünkü öyle bir şey hiç yoktu. Yalan söylemiştiniz.
Bugün bana karşı açığa çıkan bu intikamcı tutumunuzda, sorumlusu olduğunuz ilkesiz iş rejimi nedeniyle meslek odamız tarafından Onur Kurulu’na sevk edilmenizin etkisi olduğu çok açık. Oktay, Esra ve Elif’e beni işten çıkarmanız halinde, meslek odasına ve akademiye başımdan geçenleri anlatacağımı açıkça söylemiştim. Belli ki ya size hiç söylemediler ya da siz bu olasılığı ihmal etmeyi tercih ettiniz. Size ve ekibinize her fırsatta, iş mevzuatını bile açıkça ihlal eden sömürü mekanizmasını düzelmek için mütevazı uyarılarda bulundum. Yani mesele aniden ve bir sürpriz olarak kamusallaşmadı. Bunu sizin hoyrat ve kibirli tavrınız tetikledi. Ve hala bu konuda bütün davetlerime rağmen benimle yüzleşme cesareti gösteremediniz.
İşten çıkarılmam hakkında size ve ekibinize sorulan haklı sorulara ilk zamanlar “bilmediğiniz konular var” gibi ne dediği anlaşılmayan yanıtlar verdiniz. Düşünmek için zaman mı kazanmaya çalıştınız, yoksa böyle muğlak ifadeleri herkesin kendince en aşağılık yakıştırmalarla dolduracağına fazla mı güvendiniz, bilmiyorum; ama uzunca bir süre bu cevap dolaşımda kaldı. Geçen iki hafta içinde bu söylem birden bir “veri sızdırma” ithamıyla yer değiştirdi.
Siz, çok kötü bir stratejistsiniz. Hiç aklınıza birilerinin, kamu işi yapılan ve akademik yönü ağır basan bir birimde sızdırılmayı skandal haline getirecek ne tür bir bilgi üretildiği ya da işlendiğinin sorulabileceği gelmedi mi? Sızdırıldığını ima ettiğiniz verilerle neyi kastettiğinizi, umarım bir gün açıklamak zorunda kalırsınız.
Diğer taraftan, İBB’nin bana bir dava açmaya hazırlandığı söylentisini da dolaşıma sokmuşsunuz. İşten çıkarılmamın üzerinden neredeyse 7 ay geçti. Sizi durduran şey neydi, gerçekten anlamıyorum. Buyurun açın. Ya da şöyle yapalım: yarın savcılığa, kamu kurumundan veri sızdırdığım ithamına ilişkin olarak kendim hakkında suç duyurusunda bulunayım: buna ne dersiniz? Birbirimizi biraz tanıdık sanırım. Şaka yapmadığımı anlamışsınızdır. Bu şekilde sizden, yüzüme karşı, neden iftira attığınızı ve gerçekte kimin ne kabahati olduğunu mahkeme huzurunda öğrenmek mümkün olur. Yüzleşme talebimden bu kez kaçamazsınız hem.
Çok kötüsünüz ve bunda sınır tanımıyorsunuz. Şimdi de işimizi geri almak için örgütlediğimiz direnişin başarısıyla kurulmuş müzakere masasından beni dışlamaya çalışıyorsunuz. Üstelik iftiralarınızı amentü gibi tekrarlayan İBB heyetinin bile ne kastettiğiniz hakkında hiçbir fikri yok. Meselenin gerçekte nasıl cereyan ettiğini anlattığımda, bana yaptığınız zorbalıktan onların da vicdanen ne kadar rahatsız olduklarını açıkça okuyabiliyorum.
Çözüm için tüm başlıklarda uzlaşı sağlanmışken kişisel kompleksiniz nedeniyle masayı dağıtma tehdidinde bulunmanızın sizi nasıl gösterdiğinin farkında mısınız? Mikro-iktidar alanlarının insanları nasıl farkettirmeden parça parça yozlaştırdığına defalarca kez tanıklık etmiş biri olarak en çok da kendinize ne yaptığınızı görmenizi isterdim. Belli ki etrafınızda sizi uyaracak bir dostunuz da kalmamış.
Sizinle ya da temsil ettiğiniz değerlerle barışık olmasam da, bu hassas dönemde sizinle, etkisi sizi de aşacak çekişmelere girmek istemiyorum. Haysiyetimle ailemi geçindirdiğim bir işim vardı ve siz onu elimden aldınız. Şimdi de onu geri vereceksiniz. Engel olmaya çalışırsanız da yarın sabah (arkadaşlarımın kazanımlarına halel gelmemesi için) İBB Direnişi’nden çekilip sizin süreci nasıl kilitlediğinizi teşhir edeceğim. Ve gücüm yettikçe her yerde bu zorbalığınızı yüzünüze haykıracağım.
Damarıma basmayın artık.
Zinciri Twitter’dan okumak isteyenler aşağıdaki bağlantıyı takip edebilir.